Megalig
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Megalig

Megalig,Online Futbolun Rakipsiz Tek Adresi
 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  
H@R@MZ@D€ En Yakın Zamanda Aranızda Olucam... Benim Yokluğumda X_laxer ve Kral'Midas Sizlerle İlgilenicek


 

 Alan Wake

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
DaNGeR005
MEGALİG ÜYE
MEGALİG ÜYE
DaNGeR005


Kayıt tarihi : 05/07/10
Mesaj Sayısı : 73
rep gücü : 5178

Alan Wake  Empty
MesajKonu: Alan Wake    Alan Wake  Icon_minitimePtsi Tem. 05, 2010 11:22 pm

Otobüsle şehirlerarası yolculuğun gece yarısına denk geldiği ve benim halen ayık bir çift gözle dışarıyı izlediğim zamanlarında sadece otomobilin kocaman farlarının bir süreliğine aydınlanıp sonra tekrar zifiri karanlığın içinde kaybolan ağaçları pencereden izlemeyi ürkütücü bulmuşumdur. Öyle bir zifiri karanlıktır ki bu, ilk sıradaki ağaçlar, içinde kaybolup gittiği gölgelere gömülür kalır.
Bütün orman mutlak bir sessizliğin ve zifirin içinde mezar misali uğursuz görünür göze. Ve ben bütün miskinliğimle, otobüsün içinde, pencere kenarından kaptığım konforlu koltuğumda ve ayaklarımın altından püfür püfür sıcak hava üfleyen klimanın verdiği rahatlıkla, ukala bir şekilde yolun içinden geçer giderim. Ama kafamda hep aynı soru vardır: “Ya bu otobüsün farlarının bile ulaşamadığı ormanın derinliklerinde yalnız başıma kalsam, ne yaparım?”


Şefik “Ben şu oyunu bekliyorum.” deyip bana oyunun ismini söylediği anda aramızda bir aşk kıvılcımı çakmıştı. O an anlamıştım Xbox 360 almam gerektiğini. Alan Wake’i sevmenin birçok nedenini sayabilirim. Öncelikle yukarıdaki tekinsiz fanteziyi kafasında uğursuz bir kedi gibi dolandıran ben, oyun en çok böyle bir ormanda geçtiği için sinirlerimin tellerini gerdirdiğini düşündüm. Diğer nedense oyunda bariz bir şekilde Stephen King hayranı olan yazar Alan Wake’i canlandırmamızdı. Alan’ın yazar olması ve hikayeyi sanki onun yazdığı bir kitaptan okur gibi yaşamamız kurgulamaya ilginç bir hal katmış. Oyunda geçen bazı isimlerinse dikkatli zihinlere hemen King ustayı hatırlatmasıysa tatlı bir ayrıntı olmuş.
Dediğim gibi, oyunda yazmayı iki senedir bırakmış ünlü bir gerilim yazarı olan Alan’ı canlandırıyoruz. Karısı ile kafasını toplamak için kıyı şeridine komşu, huzurlu bir orman kasabasına yola çıkıyor. Fakat başına gelen birkaç olaydan sonra “huzurlu” kelimesinin bu kasaba için fazla lüks bir kavram olduğunu acı şekilde anlayan Wake, kaçış yolu için hayatını bahse atıyor. Kazanırsa ödülü, sevdiklerinin hayatta kalması olarak ona geri dönecek.

Alan Wake, artık gittikçe kabak tadı vermeye başlayan Resident Evil ve Silent Hill serilerinin yorulmadan çıkan ardıl oyunlarına en iyi rakip diyebilirim; hatta çoğu anlamda onlardan daha başarılı... Hikayesi çok başarılı; arada oyunun hayatta kalma kısmı dışında olaylara da katılarak ara demoların birebir içine girmiş gibi oluyorsunuz. Alan’ın önemli anlarda içinde bulunduğu durum hakkında yorum yapması, oyuncuyu hikayeden koparmıyor ve oyun, sadece garip yaratıkları vurduğunuz basit bir vurmaca oyunu olmanın dışına çıkıyor. Hikaye örgüsü iyi işlenmiş, bir bölüm bittiği zaman “acaba ardından ne gelecek” diye kendisini merak ettiriyor.
Kurnazca hazırlandığını düşündüğüm başka bir noktaysa oyuncuları karanlıktan sakınmaları için şartlandırması olmuş. Öyle ya da böyle, kimsenin zifiri karanlık bir ormanda elini kolunu rahatlıkla dolaştıramayacağını varsayarsak çok uzakta göreceğiniz bir lambaya dörtnala koşacağınızı varsayabilirim. Alan Wake işte bu korkuyu oyuna çok iyi yansıtmış. Kural basit: Karanlıkta kalırsan güvende değilsin, belki de ölüsün; aydınlıktaysa sırtını sağlam bir duvara dayamışsın demektir.


Oyunda karanlığın ele geçirdiği Taken denen öcüler de genelde ışığın ulaşamadığı yerlerden çıkıyorlar. Karanlığın içinde tamamen ölümsüzlerken üzerlerine tutacağınız fenerle gölgeden kalkanlarını onlardan sıyırabilir ve altı patlarınızın mermilerini hediye ederek bir sonraki yolculuklarına çıkmalarına yardımcı olabilirsiniz. Bunların dışındaki silahlar, şu futbol tribünlerinde yasaklanan işaret fişekleri, flaş bombaları, gemilerde kullanılan işaret fişeği fırlatan plastik tabancalar, av tüfeği, pompalı tüfek ve tabii ki el feneri. Kısacası ışık yoksa öldünüz demektir. Cephane yoksa yine öldünüz demektir. Yani ışık kaynağınızı ve cephanenizi annenizin evdeki çini vazosunu koruduğu gibi sakınmanız gerekiyor. Iskaladığınız her mermi, ileride sizi zorda bırakacak anlara açılan kapı demek.
Alan Wake’nin olabilecek tek falsosu, Xbox 360’a özel bir oyun olması. Diğer rakipleri PC dahil diğer bütün platformlarda cirit atarken, ne yazık ki çoğu oyuncu Alan’ın garip macerasından mahrum kalacak. Bunun en güzel örneğini, gerçekten güzel bir FPS olan MAG’in sadece PS3’e özel çıkarak ismini ve kalitesini oyunculara yeteri kadar duyuramamasından tecrübe etmiştim. Ha, bununla beraber Xbox 360’ı da sadece Alan Wake’e özel aldığımı itiraf edeyim. “O kadar para verdin, bu yüzden oyunu övüyorsun!” demeyin sakın; çünkü Alan Wake bahanesiyle Xbox 360 aldığıma da çok sevindim. Halen aranızda “PS3 mü, Xbox 360 mı?” diye tereddütte kalanlar varsa onlara tercihini Xbox 360’tan kullanmalarını öneririm.
"Hikaye örgüsü güzel, konusu bilinmeyen gizemlerle örülü detaylı bir oyun Alan Wake. Son zamanlarda piyasada eksikliği hissedilen gerilim sınıfındaki oyunların başına gelebilecek en güzel şey sanırım. Özellikle hikaye anlatımını, örgüsünü ve ilginç karakterini beğendiğim için notunu çok yüksek tutuyorum. (Vallahi bana Xbox 360 aldırdığı için değil!)"
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Alan Wake
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Megalig :: PROGRAM DOWLAND, OYUN HABERLERİ,TEKNOLOJIK HABERLER... :: Haber-
Buraya geçin: